Perşembe, Nisan 10, 2008

Çay deyip geçmeyinnn....

Çay'ı çok sevdiğimi söyleyince, yasli bir teyze anlattı geçenlerde,
iyi dinle diye basladi sözlerine ...

Çayın alt demliği evdeki kaynanadır; devamlı kaynar durur..
Üst demlik evdeki gelindir; alt demlik kaynadikça o olgunlaşır, demlenir...
Gelinin kocası ise bardaktir; biraz kaynana doldurur onu biraz da gelin...
Çocuklar çayın sekeridir; tat verir...
Görümce ise çay kaşığıdır; arada bir gelir ve karıstırır gider...
Kaynataya gelince; o da bardak altıdır; dökülenleri bir araya toplar...
Demek ki çay deyipte geçmemek, biraz durup, düşünmek lazımmış..


Çayı çok sevdiğimi bilen bir arkadaşımın gönderdiği maili sizlerle paylaşmak istedim.
Bu aralar yorum bırakmıyorum arkadaşlar ama hepinizi her gün ziyaret ediyorum. Güncellemelerde de bir hayli geçikiyorum kusura bakmayın ama yorumlarınızdan beni lütfen eksik etmeyin. Yorumları görünce çok seviniyorum.

Hepinizi kocaman kocaman öpüyorummmm.

Perşembe, Nisan 03, 2008

Aylardan Nisan

Nerdeyse 1ay olacakmışım evime uğrayamayalı. Bazı sistemdem aksklıklarından ve bazen benden kaynaklanan aksiliklerden dolayı oturup 2 kelam yazamadım şuraya..
Eşim mart ayında iş için şehir dışına çıkmak zorunda kalınca bende birden ışık yandı.
Bizim miniğin odasını boyamı ve odalarımızı değiştirmeyi hep istiyordum ama eşcağızım bir türlü kabul etmiyordu fırsat bu fırsat hem oğlumunun hemde benim odamı babamla beraber badana yaparak oda değişikliğini gerçekleştirdik.
Dönüşü pazar gecesi ya da pazartesi gününe denk geleceğini söylediğinden planlarımız pazara günü göre yapmıştım.
Cumartesi günü boya işi bitmiş benim gardolap yerine geçmiş heryer dağınık evde birbirimizi bulamazken gelen telefonla resmen doping ilacı almış gibi herşey birden hızlandı.
Çünkü arayan kişi eşim di ve sabah saat 11 de beni arayarak birazdan otobüse bineceğini haber veriyor. Aramızdaki mesafe 6 saat gibi sanırım.. o gelmeden herşeyi bitirmem gerekiyor her tarafının toplu olması gerek gibi birde kendimi sabitlemiş ve yormuştum. Geldiğide ise bende derman yok ayakta zor duruyorum tabii birde neden bu kadar acele ettin yavaş yavaş yapsandı ya demezmi?
Ama ben yavaş yavaş yapsaydım işi ağırdan alsadın dedi ama artık herşey bitmişti.
Yoruldum ama yorulduğuma deydi. Hem oğlumun oynaması için daha geniş bir alanı oldu hemde o oynarken bende yaynında oturabileceğim artık diye düşünüyorum.
Annemim komşuları ile güne başladım. bu hafta sıra bendeymiş. Menü de sadece türk kahvesi var. 1 saat mola gibi yanii.
Geçen hafta hava çok güzeldi eşiminin dayısı ve yengesi ile bizde çekirdek aile olarak bir karşı yaptık. biraz mağazaları gezdik ben fazla inceleyemedim gerçi bizim minik yüzünden ben genelde oyuncak mağazalarının önünde ya da onun miniğin peşinde koşturdum durdum. sonra bizi kartal da bir yere götürdüler ama ismini unuttum bak şimdi. Orda ayıptır söylemesi döner yedik ama ne döner bitim valla.
Karşısında restorant tarzı bir yer valla bomboş ama burası tıklım tıklım dolu insanlar yemek yemek için masaların boşalmasını bekliyor. Çok şaşırdım dışardan öyle hiç gözükmüyordu. Gene gitmek istiyorum ama bu sefer yalniz olarak oranın tatını çıkartak istiyorum.

Birde mayıs ayında gideceğim tiyotro biletini ocak ayında aldım ve konusunu okumak bugüne nasip oldu. " OYUN ATÖLYESİNDE OYNANAN EVLİLİKTE UFAK TEFEK CİNAYETLER" gidenlerin yorumları süpper mayısın bir an önce gelmesini istiyorum.

çok sıkıldım çok sıkıldım..

şimdi ben çay içmeye gidiyorum çaydan sonra da ziyaretlerimi gerçekleştireceğim.

Sağlıçakla kalınız
..
kendime not: bir daha bu kadar arayı uzatma yazacaklarını hemen yaz sonra ne olmuştu diye başımın etini yeme.
bir de sık sık kültürel etkinliklere katıl da yüzün gözün açılsın. :(
birde fotograf makinesine bir an önce pil alda şuraya yeni bişeyler ekle dimi